Şenol Kumsar
Hak Yerini Buldu
26/12/2016

Tulonoğlu Ahmet, Mısırda Tulonoğlu Devletinin kurucusudur. O, Halife Memun zamanında bir Abbasi saray komutanıydı ve Buhara Türklerinden Tulon'un oğluydu. Dindar, sağlam karakterli ve dürüst biriydi.

Ahmedin gençlik yıllarıydı. Bir gün babası onu bir işi için sarayına göndermişti. Ahmet orada babasının cariyelerinden birini, bir köle ile baş başa buldu.

Cariye uygunsuz durumda yakalandığı için korktu. Tulonoğlu Ahmet bu durumu babasına aktarırsa, sonuç kendisi açısından kötü olacaktı. Tulon, hanımı konumunda olan kendisini cezalandırabilirdi. Bundan korkan cariye, hemen efendisi Tulon'a giderek inandırıcı bir ses tonuyla şöyle dedi.

“Bu gün oğlunuz Ahmet sarayınızda yanıma geldi, bana sarkıntılık ederek ilişkide bulunmak istedi. Ben ona karşı geldim ve bir odaya kaçarak üzerimi kilitledim.”

Baba bu duruma çok öfkelendi ve üzüldü. Oğlu hanımı yerinde olan cariyesine nasıl bunu yapabilirdi? Hemen oğlunu yanına çağırttı ve kendisine mühürlü bir mektup uzattı:

“Bu mektubu filan komutana götür.”

Ahmet mektubu aldı ve babasından ayrıldı. Evden ayrılırken aynı cariye önüne çıktı ve ondan şu istekte bulundu:

“Sana bir mektup yazdırmak istiyorum.”

“Yazayım.”

Cariye mektubu yazdırdı, ardından ona fark ettirtmeden babasının mektubuyla bu mektubu değiştirdi. Ahmet mektubun değiştirildiğini fark etmeden evden ayrıldı. Diğer yandan cariye Ahmedin komutana götürdüğü asıl mektubu, gizli ilişkide bulunduğu köleye verdi ve onu adı geçen komutana götürmesini istedi. O, mektupta bir hediye verilmesi emri olduğunu düşünüyor, bunu Ahmedin değil, fuhuş ortağının almasını arzu ediyordu.

Köle mektubu adı geçen komutana getirince, komutan yanında mektubu açtı ve bakışlarıyla okudu. Mektup şöyle diyordu:

Mektubu getirenin boynunu vur ve kesik başını bana gönder. Selamlar, Tulon.”

Komutan emri yerine getirdi ve kesik başı Tulon'a gönderdi. Baş kendisine ulaştığında Tulon şaşırmıştı. Çünkü o, mühürlü mektupla oğlunun öldürülmesini istemiş ve mektubu ona vermişti. Durum üzerine oğlunu yanına çağırttı ve cariyesinden dolayı onu sorguya çekti. Bunun üzerine Ahmet, sarayda gördüklerini, cariyeyi hangi köle ile kötü durumda bulduğunu anlattı.

Baba gerçeği anlamıştı. Diğer yandan cariye, fuhuş ortağının öldürüldüğünü duyunca yaptıklarını efendisi Tulon'a itiraf etti. Durum üzerine Tulon şunları söyledi:

“Hak yerini buldu.”

Bu olaydan sonra Tulonoğlu Ahmet, babası yanında değerini daha da arttırmış oldu.

Öykü Neler Söyler?

-Bir karar verirken iki tarafı da dinlemek gerekir. Tulon, sadece cariyenin sözlerini dinleyerek oğlu hakkında yanlış bir karar verdi ve az kalsın onu ölüme götürüyordu. Oysa bu konuda cariyenin suçladığı oğlunu da dinlemeliydi. Bundan sonra daha sağlıklı ve doğru bir karara varabilirdi. Nitekim sonradan oğlunu dinleyince gerçeği anlamıştı.

-Bazı olaylarda, umulmadık şekilde kader adalet eder ve hak yerini bulur: Birisi bir hırsızlık yapar, yaptığı gizli kalır, fakat yapmadığı bir hırsızlıktan dolayı hapse atılır. Burada hâkim zulmetmiş, ama kader adalet etmiştir. Yani hırsız görmesi gereken cezayı görmüştür

.-Dürüstlük ve doğruluk çoğu zaman dünyada, dünyada olmazsa ahirette sahibinin ödüllendirir.

-Hikâyede Ahmet, gördüğü kötü durumu kimseye anlatmamış, cariye ve suç ortağının suçunu kimseye açmamıştı. O bu olayın tek şahidiydi. Ama farklı düşünen cariye farkında olmadan gerçek suçlunun cezalandırılmasına yardımcı oldu ve ayrıca hatasını itiraf etmek zorunda kaldı. 

 Alınıtıdır....http://tefekkurdergisi.com/YazarYazi-Hak_Yerini_Buldu-495815-100195.html 



2466 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kartal ve Yenilenme - 26/12/2016
Bir hikayede okuduğuma göre, kartal, kuş türleri içinde en uzun yasayanıymış. bir kartal kırk yaşındayken zor ama önemli bir karar vermek durumundaymış. Çünkü yaşı kırk olunca pençeleri esnekliğini yitirir ve avlarını tutamaz duruma gelirmiş. Ayrıca
Dirhemin Yok mu? - 26/12/2016
Fırıncı haftada bir komşusu olan çiftçiden bir kilo tereyağı alıyordu. Son aldığı tereyağı paketi ona biraz hafif gibi gelince fırıncı paketi tarttı ve 100gr eksik olduğunu gövrdü. Bu konuda kapı komşusuna bir şey diyemedi, fakat ondan sonraki haftal
Karınca Bakışı - 26/12/2016
Aslında karıncalar bizi anlatır: 1- Kalem, kâğıt, el, kol ve benzerleri aslında birer sebeptir. O sebeplerin ardında onları kullanarak iş yapan biri vardır. Fakat karınca akıllılar bunu göremezler ve her şeyi sebeplere verirler.
Deniz Yıldızı - 15/03/2013
Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür.
Akıl Okulu - 15/03/2013
Bir gün ülkenin küçük kasabalarından olan Yitan’da şöyle bir haber yayılmış:
Saat
Hava Durumu